IFKF Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonu’nun her sene üye ülkelerden birinde düzenlediği yıllık toplantıya, bu sene Macaristan Böbrek Vakfı ev sahipliği yaptı. 22-25 Ağustos tarihlerinde Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de gerçekleştirilen toplantıda 30 ülkeden böbrek vakıflarını, hasta örgütlerini, özel sektörü ve üniversiteleri temsil eden katılımcılar yer aldı.

Halen dünyada bulaşıcı olmadığı halde hızla yayılan hastalıklardan biri olan kronik böbrek hastalığı (KBH), ülkemizde 70.000’i halen diyaliz tedavisi görmekte olan yaklaşık 8 milyon kişiyi tehdit ediyor. Önlenebilir bir hastalık olan, hipertansiyon, obezite ve şeker hastalığının eşlik ettiği KBH ile temelde tuz kullanımın azaltılması, fazla kiloların verilmesi, tansiyonun kontrol altında tutulması, sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi sağlıklı seçimlerin benimsenmesi ile mücadele edilebilmektedir.

30’u aşkın ülkeden böbrek vakıfları, diyaliz hastaları STK’ları, akademisyenlerin katıldığı toplantının öne çıkan satırbaşları; KBH ile mücadelede bütünsel yaklaşım, ekonomik kriz döneminde fon sağlama yöntemleri, bağış ve transplantasyon modelleri, böbrek vakıflarının araştırmaya verdikleri desteğin önemi, bölgesel işbirliği, egzersiz ve hasta sağlığı, 2012 Dünya Böbrek Günü’nün değerlendirilmesi ve 2013 için planlama gibi konular oldu.  Türk Böbrek Vakfı ve IFKF Başkanı Timur Erk, toplantıda ekonomik krizlerde vakıfların fon sağlamak ve bağış toplamak üzere yeni yöntemler geliştirmesi ve sahip olmaları gereken nitelikler başlıklı bir sunumun yanı sıra böbrek vakıflarının gelecekte üstlenecekleri rolleri tanımlayan birer sunum yaptı.

Dünya Böbrek Günü 2013 yılı teması “akut böbrek hasarı” olarak belirlendi. Doğal afetler, ezilme sendromu, zehirlenmeler  ve bilinçsiz ilaç kullanımı konularında çalışmalar yapılması planlanıyor.

25/08/2012 tarihinde IFKF Başkanı Timur Erk, ISN Başkanı John Feehally ve Kongre Başkanı Lazslo Rosivall tarafından imzalanarak yayınlanan, “Kronik Böbrek Hastalığı İle Yaşayan Bireylerin Biyolojik-Psikolojik-Sosyal ve Etik İhtiyaçlarına Yönelik Bütünsel Yaklaşım” başlıklı Budapeşte Deklarasyonu genel hatları ile KBH ile mücadelede bütünsel bir yaklaşım benimsenerek hastaların yaşam kalitesini arttırmanın sağlık sektörünün, devletlerin ve sivil toplumun birlikte hareket etmesini gerektirdiğine; devletlerin önceliğinin kar amacı gütmeyen uluslararası kuruluşlar ile birlikte hastaların taramalar, önleyici hekimlik hizmetleri, tedavi ve rehabilitasyon gibi kapsamlı faaliyetlerde bulunmak üzere işbirliği yapması olduğuna ve bilim insanlarının, sağlık profesyonellerinin, böbrek hastalarının ve toplumun tamamının hastalığı önleme, ortaya çıkarma, tedavi konusunda eğitilmelerin desteklenmesinin önemine işaret etmektedir.