Kronik Böbrek Hastalığı ile Yaşayan Bireylerin Biyolojik, Psikolojik, Sosyal ve Ruhsal İhtiyaçlarını Gidermek İçin Bütünsel Bir Yaklaşım

Kronik Böbrek Hastalığı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke için gittikçe çok daha kaygı veren bir hal almaktadır. Kronik böbrek hastalarının yaşadığı zorlukları gidermek üzere, hastaların rehabilitasyon ve tedavi de dahil olmak üzere en iyi tıbbi sonuçları elde edebilmesi için sağlık camiası ile birlikte, hükümetlerin ve sivil toplum örgütlerinin bütünsel bir tutum izleyerek işbirliği yapma sorumluluğu bulunmaktadır.

Ulusal hükümetlerin öncelikli olarak, uluslararası ve kar amacı gütmeyen örgütlerle işbirliği yapmalarını, kronik böbrek hastalığı ile yaşayan bireyler için kapsamlı tarama, önleme, tedavi ve rehabilitasyon programları geliştirmelerini ve uygulamalarını tavsiye ediyoruz.

Bu örgütlere, böbrek hastalarının menfaati için nihai hedef olarak, böbrek hastalıklarının tüm türlerini içerecek şekilde, sürekli ilerleme ile ileri düzey bilginin ve teknik imkanların uygulanması amacıyla klinik ve temel bilimsel araştırmaların geliştirilmesi için fon düzeylerini arttırmalarını tavsiye ediyoruz. Bilimsel araştırma bulgularının klinik pratiklere uyarlanması kolaylaştırılmalı ve desteklenmelidir.

Tıp camiasının kronik böbrek hastalığı ile yaşayan bireylerin tedavileri esnasında hastaların biyolojik-psikolojik-sosyal-ruhsal ve bedensel ihtiyaçlarını kabul eden bütünsel bir yaklaşım benimsemesini tavsiye ediyoruz. 21. yüzyılın en gelişmiş modern tedavi yöntemlerini bir araya getirerek hastaya ve bireyin bakımına odaklanmak, çok daha etkin koruyucu hekimlik, tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sağlanmak önemlidir.

Bilim insanlarının, sağlık çalışanlarının, böbrek hastalarının ve genel anlamıyla toplumun, tüm yönleriyle böbrek hastalığı hakkında koruyucu hekimlik, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında eğitim alması sağlanmalı ve desteklenmelidir. Bu amaçlar, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları tarafından bir öncelik olarak kabul edilmeli ve odaklanılmalıdır.  Hastaların kendi öz bakımları için esas adım olan eğitime, şimdiye kadar olması gerekenden daha az önem verilmiştir ve çok daha dikkat edilmesi ve destek verilmesi gerekmektedir.

Bu tavsiyelerin uygulanması ve eyleme geçilmesi ile önemli sonuçlar alınabileceğine, hastalarımızın hayat kalitelerinin artacağına, tıbba ve insanlığa sürdürülebilir bir katkıda bulunulabileceğine inanıyoruz.

Budapeşte, 25/08/2012

Laszlo Rosivall                                                 John Feehally                                                  Timur Erk

13. IFKF Toplantısı Başkanı                          ISN Başkanı                                                       IFKF Başkanı