Böbreklerimiz çok sayıda görevi aynı anda yerine getirir. Bu görevlerden bazıları şöyle özetlenebilir: Bildiğiniz gibi yemek hazırlarken sebzeler ayıklanınca işe yaramayan ve atılması gereken bir miktar çöp birikir. Benzer şekilde, yediğimiz gıdalar da vücudumuzda kullanılırken yararsız, hatta zararlı maddeler kanımızda artar. Bu maddelerin bazılarının adını hepiniz mutlaka işitmişsinizdir. Üre, kreatinin ve ürik asit bu tür maddelerdir ve hepsinin dışarı atılması gerekir. Bu maddeleri idrar ile vücudumuzdan uzaklaştırmak böbreklerimizin görevidir. Bu zararlı atıklar kanımızda birikir. Sonuçta, pek çok organımız normal görevlerini yapamaz hale gelir. Böbrek yetersizliği olan hastalarda görülen bulantı, kusma, uyku hali, ileri halsizlik ve nefes darlığı gibi şikayetlerin ortaya çıkmasında bu maddelerin rolü vardır.

Vücudumuzun yarıdan fazlası, değişik tuzları da içeren bir su deposu olduğunu biliyor muydunuz? Böbreklerimizin önemli görevleri arasında vücudumuzun su ve tuz dengesi ile tansiyonun ayarlanması da vardır.

Çok su içtiğimiz zaman yaptığımız idrar miktarının arttığını hepiniz fark etmişsinizdir. Ancak çok tuzlu gıdaları (örneğin turşu, siyah zeytin, salamura peynir) veya sofrada yediğinizden farklı tuzları (potasyum) bolca içeren meyveleri (örneğin kuru üzüm, muz, portakal veya kayısı) yediğiniz zaman böbreklerimin bir bilgisayar gibi çalışarak vücuda fazla gelen bu tuzları dışarı attığını biliyor muydunuz?

Yediğimiz-içtiğimiz tuz ve suları gerektiği kadar dışarı çıkaramayız. Vücudumuzdaki suyun fazlalığı bacaklarımızın ve göz kapaklarımızın şişmesi, aşırı miktarda kilo almamız ve tansiyonumuzun yükselmesi ile kendini belli eder. Bu durum daha da ileri giderse akciğerlerimizde de su birikir ve nefes darlığı ortaya çıkar.

Değişik yapıdaki tuzların (özellikle potasyumun) vücutta aşırı birikmesi ise ileri halsizliğe, felçlere hatta kalbin durmasına sebep olabilir.

Böbreklerin ayrıca kan yapılmasını ayarlayan akıllı yöneticilerdir. Aslında kan, kemik iliğimizde yapılmaktadır. Ancak, bu organa ne kadar kan yapılacağı hakkındaki talimatı böbrekler verir. Böbrekler çalışma ise kemik iliği gerekli emirleri alamayacağı için yeterli miktarda kan yapamaz. Bu nedenle kansızlığın yol açtığı halsizlik, iştahsızlık, baş dönmesi, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi yakınmalar böbrek hastalarında sıklıkla görülür.