Böbrek Sağlığı Hakkında

Tek Böbrekli Kişilerde Yaşam

Tek Böbrekli Kişilerde Yaşam


Vücudumuzda iki böbreğimiz vardır. Her biri yaklaşık 11 cm büyüklüğünde ve yaklaşık 125 gram ağırlığındadır. Göbeğimizin arkasında, sağda ve solda bulunur.

Her böbrekte görev yapan üniteye nefron diyoruz. Kanı süzen, süzüntüden geri emilim yapan ve idrar oluşturup atan bu nefronlardır. Her böbrekte yaklaşık 1 milyon adet nefron bulunmaktadır.

Devamlı hemodiyaliz gerektiren, böbrek yetmezliği denildiği zaman böbreklerin fonksiyonlarının %90’nı kaybetmiş bir hastadan bahsederiz. Yani toplam 2 milyon nefrondan yaklaşık 1.8 milyonunu kaybetmiş birinden.

Yukarıdaki bilgide de anlaşıldığı üzere bir böbreğin olmaması (yani 1.milyon nefron olmaması) çok büyük sorun yaratmaz. Tek böbrekten dolayı nefron sayısı azalınca diğer nefronlar büyür ve fonksiyonlarını arttırır. Hasta hiçbir şey hissetmeden iki böbrekli insanlar gibi yaşayabilir.

Tek Böbrekli Olmanın Sebepleri

  1. Doğuştan tek böbrek (Agenetik, Soliter)
  2. Doğuştan bir böbreğim küçük olması (hipoplazik)
  3. Doğuştan bir böbreğin atardamarı dar (renal arter stenozu) (atardamarı dar olan böbrek diğerinden küçük olur.)
  4. Çocuklukta tek taraflı VUR (veziko ureteral reflü) nedeniyle bir böbreğin fonksiyonunu kaybetmesi.
  5. Travma, kaza, tümör, taş, taş ve eşlik eden enfeksiyon nedeniyle bir böbreğin alınması.
  6. Böbrek nakli (hem alıcı hem verici tek böbreklidir.)

Böbrekler günde yaklaşık 200 litre süzüntüyü tüplerinden geçirir ve 199 litresini geri emer 1- 1,5 litre idrar çıkarır. Böbrekler bu büyük fonksiyon için yedekli yaratılmışlardır. Fonksiyonlarının %90’nını kaybedene kadar sorun çıkarmadan çalışabilirler.

Tek böbreklilerde, doğuştan sebepler belirti vermez. Tesadüfen saptanır. Ameliyat ve nakil sebebiyle olanlar ise farkına varır.

Tek Böbrekli Yaşam İle İlgili Uyarılar;

  • Tek böbrekle ömür boyu sorunsuz yaşamak mümkündür, fark edilmeyebilir.
  • Tek böbrekli bir şahsın başına gelebilecek en önemli sorun, tansiyon yükselmesidir. Bu nedenle tek böbreği olduğunu bilen bir kişi tuzdan uzak durmalı ve tansiyonunu kontrol altında tutmalıdır.
  • Yüksek tansiyon genellikle 40-50’li yaşlarda başlar ve sebebi belli değildir. Erken yaşta başlamış hipertansiyon ise genellikle böbrek kaynaklıdır. (tek böbrek, küçük böbrek, böbrek atardamar darlığı, böbrek yetmezliği…) Bu nedenle hipertansiyon tanısı yeni konulmuş, özellikle de 40 yaşın altındaki hastalarda mutlaka böbrekler kontrol edilmelidir.
  • Tek böbrekli kadınlar rahatlıkla doğum yapabilir. Tek böbrekli olduğunu bilmeden 6 -7 çocuk yapmış birçok kadın vardır. Tek böbrek olduğunu bilen bir hamile, tansiyon yükselmesi konusunda duyarlı olmalı ve tuz tüketimine dikkat etmelidir.

Böbrek nakli olup (başkasının böbreği ile birçok ilaç kullanırken) bir ve birden çok doğum yapan yüzlerce hasta vardır.

  • Tek böbrekli olmak hastalık değildir. Tuz kısıtlaması dışında özel bir takibi gerektirmez.
  • İleride tansiyon yükselmesini istemiyorsak tuz tüketimini kısmalıyız.
  • Tek böbrekliler suyu az içmemeli (infeksiyon ve taş riski için)
  • Hareketli bir yaşam, tatil, çok ağır olmayan sporlar sorun çıkarmaz.
  • Tuz kısıtlaması dışında yemeklerin cinsi ile ilgili özel bir kısıtlama yoktur.
  • Kuvvetli romatizmal ağrı kesici ilaçlar dikkatli ve mutlaka dozunda kullanılmalı. Parasetamol gibi ağrı kesiciler rahatlıkla kullanılabilir.
  • Herhangi bir sebeple başvurduğu doktora mutlaka tek böbrekli olduğunu söylemelidir.
  • Kontrastlı (boyalı) radyolojik ve damarsal tetkikler (anjiografi, İlaçlı tomografi, MR) yapılırken dikkatli olunmalı.
  • Antibiotik kullanımı sorun çıkarmaz.
  • Sorun olsun olmasın yılda bir kez ultrasonografi ve idrar tahlili yapılmalı.
  • Tek böbreklilere TSK askerlik yaptırmıyor. Doğuştan tek böbrekli erkekler, bu konuda şanslıdır.

Yrd. Doç. Bilal Görçin

Nefroloji Uzmanı

    Obez Market