Günümüzde büyük şehirlerde diyalize giren hastaların üçte biri yaz aylarını tatil yöresinde veya memleketinde geçirir… Yalnız, diyalize giren hastalar için tatil planları yapılırken dikkat edilmesi gereken önemli kurallar vardır.
Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyet üyesi Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu; “Gidilecek bölgedeki hemodiyaliz ünitelerinin önceden belirlenmesi ve iletişime geçilerek ilgili tarihler için diyaliz seansı rezervasyonu yapılması son derece önemlidir.” diyor.
Böbrek hastalıklarında çeşitli tedaviler ile hastaların yaşam süreleri uzatılırken, yaşam kalitelerinin de artırılması hedeflenir. 80’li yıllarda diyaliz hastalarında beklenen yaşam süresi birkaç yılla sınırlıyken, günümüzde ileri tekniklerin kullanılmasıyla yaşam sürelerinde önemli bir artış söz konusu oldu. .
Yalnız birçok hastalıkta olduğu gibi böbrek hastalıklarında da yaşam süresinin uzaması tek başına bir anlam ifade etmez. Yaşam kalitesinin düzeltilmesi de önemli bir hedeftir. Yaşam kalitesi dendiğinde ise kişinin hastalığın belirtileriyle uğraşabilmesi, belirli bir diyeti sürdürmesi, beden imgesindeki değişikliklere uyum sağlaması ve aynı zamanda sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan sağlıklı olması kastedilmektedir.
Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyet üyesi Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu; “Sosyal açıdan hastalarımızın gündelik işlerle uğraşmaları dışında farklı faaliyetlerde bulunmalarını da isteriz. Bunlar arasında seyahat ve tatil yapma özgürlüğü de yer alır” diyor.
Seyahat özellikle tatil için yapılıyorsa keyifli olacaktır. Özellikle günlük rutinin dışına çıkmak ve yeni yerler görmek bazen de memlekete geri dönmek ve orada sevdikleriyle buluşmak hastalara keyif verir. Seyahat özgürlüğü aynı zamanda normale yakın bir hayat yaşandığının da göstergesidir.
“Tatil tedaviyi aksatmayacak şekilde planlanmalı”
Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu; “Gidilmesi planlanan beldede hemodiyaliz ünitesi yok sa en yakın merkez bulunarak ulaşımın nasıl sağlanacağı belirlenmelidir. Diyaliz merkezleri hakkındaki yönetmelikte de belirtildiği üzere tatil yörelerinde olan diyaliz merkezlerinin belirli sürelerde makine artışı yapmaları mümkündür bu nedenle çoğu kez tatil yapmak isteyen hastalarımız için pek çok seçenek söz konusu olmaktadır.” diyor.
Prof. Dr. Kazancıoğlu, Sürekli periton diyalizi yapan hastaların seyahat öncesi ihtiyaç duyacakları solüsyon miktarını belirlemeleri ve bu solüsyonların gidecekleri yere önceden gönderilmesini sağlamalarının önemini vurguluyor.
Sürekli takipte olunan merkezden tıbbi dökümanların detaylı bir şekilde rapor alınması ve gidilecek merkeze sunulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu; “Periton diyalizi hastaları gidecekleri yörede bir aydan uzun kalacaklar ise o bölgedeki periton diyalizi merkezlerinin bilgilerini önceden temin etmeli ve rutin kontrollerine o merkezlerde devam etmelidirler.”
“Potasyum zengini gıdalar dikkatli tüketilmeli”
Tatil ve/veya memleket denince değişik yemekler de akla gelmektedir. Özellikle yaz meyve ve sebzelerinin potasyum içerikleri açısından daha zengin olduğu unutulmamalı ve keyifli geçmesi planlanan günlerin kabusa dönmesi engellenmelidir.
Deniz kıyısına gidilmişse güneşlenme kurallarına dikkat edilmeli, güneşin tepede olduğu saatlerde gölgede kalınmalıdır. Denize girmek ve yüzmek başka bir sağlık problemi yok ise mümkündür. Periton diyalizi hastalarının çıkış yerlerini korumaları önemlidir ve denize girip çıktıktan sonra çıkış yeri pansumanlarını yenilemeleri gerekir. .
Ayrıca, herhangi bir seyahat öncesinde düzenli kullanılan ilaçların listesinin yanlarında bulunduğundan emin olunmalı ve yeteri kadar ilaç götürülmelidir.