Değerli Dostlar,

Pandemi başlayalı bir yıl oldu. 12 aya rağmen hala belirsizlikler ve bilinmeyenler mevcut. Tahmin yürütmek moda oldu çünkü bilimsel araştırmalar için daha çok süreye ihtiyaç var.

Direkt etki eden antiviral ilaç bulunamadı. Covid-19 olanlar için direkt etki etmese de kullanımda olan ilaçlar mevcut.

Zaten 60 seneden beri mutasyon geçirerek günümüzde hortlayan ve bütün dünyayı etkisi altına alan bu salgın için edinilen tek önemli başarı, bulunan aşılar.

Ülkemizde uygulanan Sinovac markalı inaktif aşı tipi şimdiye dek bir yan reaksiyon göstermedi. Bu nedenle halen çekingenlik gösterenler dâhil herkes sırası geldikçe bu aşıyı olmalı.

Gelelim 11 Mart’ta kutladığımız Dünya Böbrek Günü’ne…

Biz ana tema olarak “Covid-19 ve Böbrek Sağlığı” konusunu seçtik. Manşetimiz; “pandemi sonrası son dönem kronik böbrek yetmezliği artışı kapıda…” idi.

Endişe verici bu uyarıyı yaparak kamuoyunu bilinçlendirmek istedik. Zira hem yurt dışında hem de ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalar, Covid geçirmiş, akut böbrek hasarı yaşamış kişilerin pandemi sonrasında diyaliz hastası adayı olabileceğine işaret ediyor.

Bu nedenle başta akut böbrek yetersizliği yaşamış Covid hastaları olmak üzere tüm bireyleri ihmal ettikleri rutin tetkiklerini yaptırmaları, kan basıncı kontrolleri, kan tahlilleri ve kreatinin ölçümleri yaptırmaları için önemle uyardık. Dört TV kanalında haber ve online medyada yüzlerce kez konuyu işledik ve duyurduk.

Eğer Covid nedeniyle hastaneye yatan her beş yetişkinden biri ve her üç çocuktan birinin akut böbrek yetersizliği yaşıyorsa, koruyucu hekimlik ile alınacak erken teşhisin, hastalıkların yükünü önemli ölçüde azaltacağını işaret ettik.

Böylece her zaman yaptığımız gibi böbrek sağlığının korunması için kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi görevini yerine getirmiş olduk.

Unutmayın, sağlık insanın en büyük servetidir.

Sağlıcakla kalın, sağlığınızı koruyun.

Sağlıklı yarınlar dileklerimle,

Timur Erk

Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanı