Etkinlikler

Doğal Mineralli Sular


Doğal mineralli su, bir veya fazla kaynaktan yeryüzüne çıkan, mineral içeriği değişmeyen, her türlü kirlenme riskine karşı korunmuş ve herhangi bir kimyasal işlem görmeyen yeraltı sularıdır.

Mineralli suları diğer sulardan ayıran en önemli özellik kaynağından elde edildiği anda spesifik miktarda mineral içermesidir. Mineral içeriği 50mg/l’den az olan sular ‘Çok Düşük Mineralli’, 500 mg/l’den az olan sular ‘Düşük Mineralli’ ve 1500 mg/l’den fazla olan sular ‘Zengin Mineralli’ olarak nitelendirilir. Mineral miktarı 250 mg/l’den fazla olan sulara ‘Maden Suyu’ adı verilir.

Mineralli sular, insan vücudunun ihtiyaç duyduğu mineralleri içerdiğinden dolayı tercih edilirler.

Gün boyunca solunum, idrar ve terleme yoluyla vücut ortalama 2,5 litre sıvı kaybetmektedir. % 1’lik su kaybında susama hissi meydana gelir. % 3’lük su kaybında kan hacmi ve fiziksel performans azalır. % 5’lik su kaybı konsantrasyon kaybı % 8’lik su kaybı baş dönmesi, aşırı yorgunluk, solunum güçlüğü, %10’luk su kaybı kas spazmı ve dolaşım-böbrek yetmezliğine neden olur. %20 oranında su kaybı ise ölüm nedenidir

Normal şartlar altında 70 kg ağırlığında bir insanın günde ortalama 2-2,5 litre sıvıya ihtiyacı vardır. Kişinin günlük sıvı ihtiyacını belirlemenin en pratik yöntemi, vücut ağırlığının 30 ml. ile çarpılmasıdır. Ancak bu ihtiyaç sıcak hava, aşırı terleme, ateşli hastalık, ishal vb. durumlarda artar. Ayrıca gebe ve emziren bayanlarda, yaşlılarda ve bebeklerde su ihtiyacı daha fazladır. Hamilelikte, bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısı her üç saatte bir kendini yeniler. Bu nedenle sıvı ihtiyacı artar. Emzirme döneminde bayanlar sütle sıvı kaybetmektedirler. Bebekler ve çocuklar ise metabolizmaları hızlı olduğu için su ihtiyaçları fazladır. Kafeinli ve alkollü içecekler vücudun su ihtiyacını karşılamaz, bilakis vücuttan su atılmasına neden olurlar. Bu nedenle vücudun su ihtiyacını, sadece ‘SU’ içerek karşılamak en doğrusudur.

Güvenli su, mikrobiyolojik olarak temiz, kimyasal olarak insan sağlığına zarar vermeyecek sudur. Kötü kokan ve berrak olmayan sular kesinlikle tüketilmemelidir. Ancak her berrak su sağlıklı değildir.

Suyun mikrobiyolojik olarak temiz olması, patojen mikroorganizma bulunmaması demektir.

Sağlık Bakanlığı şişelenen doğal mineralli su kaynaklarında parazit, yosun türleri, curustacea, protozoa ve diğer patojen mikroorganizmaların bulunmamasına dikkat etmektedir. Total mezofilik aerobik bakterilerin ise milimetrede 100’den fazla olmasına müsaade etmemektedir. Ancak yine de şişelenmiş suda hiç bakteri bulunmaması tercih edilmelidir.

Ağır metaller vücudumuza çok az miktarlarda gıdalar, su ve hava yoluyla girerler. Ancak bu elementler vücutta birikerek tehlikeli sonuçlara neden olabilirler.

İçme suyu kaynakları zirai ve sanayi faaliyetlerden etkilenmeyecek bölgelerde olmalıdır.

Bu faaliyetler neticesinde yer altı sularına azotlu bileşikler ve zehirli atıklar bulaşabilmektedir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı doğal mineralli su kaynaklarının zirai ve sanayi faaliyetlerinden etkilenmeyecek bölgelerde olmasını, her türlü kirleticiden korunmasını istemektedir.

Suyun kimyasal olarak güvenli olması, yapısında insan sağlığına zarar verecek miktarda ağır metal bulunmaması, suya kirletici ve zehirli maddelerin karışmamış olması demektir.

    Obez Market