Etkinlikler

Böbreğini Satmak İsteyenlerin Sayısı Organ Bağışçılarını Geçti


Organ bağışı kutsal bir görevdir. Öldükten sonra organların başka bedenlere can vermesi birçok insana sonsuz bir mutluluk yaşatıyor… Ancak madalyonun diğer yüzündeki acı tablo, başka bir gerçeği ortaya koyuyor. Ekonomik sorunlar yaşayan kişiler sosyal medya ve telefon yoluyla Türk Böbrek Vakfı’na ulaşarak böbreklerini satmak istiyor. 

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk; “Organ bağışı konusunda son derece sistemli çalışmalar yürüterek bir bilinç yaratmayı hedeflesek de, organlarını satmak için başvuranların sayısını düşüremiyoruz. Son günlerde TV kanallarında yayınlamaya başlayan ve organ bağışına dikkat çeken “Beni Bağışlayın” adlı kamu spotu, organ bağışı konusunda başvuruları arttırdı. Ancak yine de neredeyse her gün gelen “böbreklerimi satmak istiyorum” başvurularını azaltmadı. Timur Erk, özellikle telefonla iletişim kuranların vakıf yöneticileri tarafından bilgilendirilerek,  bu kararlarından vazgeçirilmeye çalışıldığını,  saatlerce konuştuklarını ancak telefon konuşması bittiğinde kişinin ne kadar ikna olduğu konusunda şüphe duyduklarını belirtiyor..

Yasalardan habersiz ve maddi güçlükler içinde olan insanlar, bu durumun suç olduğunu bilmeden arayışa giriyor…

Ülkemizde organ naklinin iki şekilde yapılması yasaldır; birinci yol, canlı vericiden 4. dereceye kadar kan bağı olan akrabalar arasında yapılan bağış ile akraba dışı ancak Sağlık Bakanlığı etik kurulları tarafından onaylanmış kişiler arasında yapılan bağıştır (T.C. Sağlık Bakanlığı, Organ ve Doku Nakli Yönetmeliği). İkinci yol, beyin ölümü gerçekleşmiş kadavradan yapılan bağışla yapılan nakildir (2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması ve Saklanması Hakkında Kanun).

Bu yolların dışında organ nakli ve organ ticareti yapılması kesinlikle yasaktır ve suçtur.

Yasalar; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 91. Maddesi’nin 1. Fıkrası’na göre, Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

Aynı kanunun 3. Fıkrası’na göre, “Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında, birinci fıkrada belirtilen cezalara hükmolunur.” Bir diğer ifade ile sadece organ ticareti yapan taraflar değil, bu ticarete yardımcı olan, yol gösteren ve yönlendirenler de suçludur.

“Böbreklerini satıp para kazanmak veya ailesine destek olmak isteyen kimselerin bu hayalleri suç ve risk taşımaktadır.”

Türkiye’de böbrek ve böbrek sağlığı denilince akla gelen ilk kuruluş olan Türk Böbrek Vakfı, 1985 yılından buyana toplumu bilinçlendirmek adına farklı projelere imza atıyor. Vakfın toplum sağlığı ve organ bağışına dikkat çekmek üzere gerçekleştirdiği çalışmalar sebebi ile böbreğini satmak isteyen kimselerin ulaştıkları ilk nokta Türk Böbrek Vakfı oluyor. Vakıf Başkanı Timur Erk, Türkiye’de organ nakillerinde en büyük sorunun kadavradan çok az nakil yapılması olduğunu belirtiyor. Erk, “Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında, sadece Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan organ nakil merkezlerinde, belirli yasal ve tıbbi şartların sağlanması halinde organ nakli yapılabilir. Yapılan organ nakillerine ilişkin her türlü veri düzenli olarak Sağlık Bakanlığı’na bildirilmek zorundadır ve tüm işlemler bakanlık tarafından denetlenmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlanmamış yerlerde yapılan her türlü tıbbi müdahaleler, suç ve insan sağlığı açısından ciddi riskler oluşturur.”

    Obez Market